30 Kasım 2011 Çarşamba

"İlk Yılbaşı Hediyem, LOVE"












Yeni yıla girmemize daha bir ay olmasına rağmen ben sevgili nişanlım meraklı kont'tan hediyemi erkenden aldım, Uzun zamandır Paşabahçe Magazalarında görüp beğendiğim LOVE yazılı tabaklar artık benimmm :D misafirlerinize gerek çerezlik gerek şekerleme... sunabileceğiniz bu şirin tabaklar içleri dolu bir harika görünüyorlar siz ne dersiniz, eğer sizde benim gibi görür görmez aşık olduysanız doğru Paşabahçeyeee =))

"Aramızda Yeni Bir Meraklı Var"

Size güzel paylaşımlar yapmaya artık yalnız devam etmiyorum dün aramıza en az benim kadar meraklı biri daha katıldı =)) Kendisi blogumu açmamda bana en büyük desteği veren insan, umarım curious count yani meraklı kont'la birlikte yaptığımız çalışmaları beğenirsiniz, mucukss =))

"dedemin insanları"

Ozan, Egede küçük bir sahil kasabasında yaşayan 10 yaşında bir çocuktur. Girit göçmeni dedesi Mehmet Bey nedeniyle arkadaşları onunla gavur diye alay etmektedir. Yalnız kalmaktan korkan Ozan, başta dedesi olmak üzere ailesine kızar Biz Türküz. diyerek onlara kafa tutar.

Ozanın dedesi Mehmet Bey, kasaba eşrafından, saygın bir adamdır. Kasaba halkına kol kanat gerer, sorunlarıyla ilgilenip, onlara yardım eder. Hoşgörürsüyle bilinen Mehmet Bey torununun bu durumundan dolayı üzülmekte ve endişe duymaktadır.

Mehmet Bey daha yedi yaşındayken, ailesi zorla topraklarından kopartılmış, mübadeleyle Giritten göçmüşlerdir. Mehmet Beyin en büyük arzusu ölmeden evvel doğduğu toprakları görebilmektir. Bu özlemle sık sık içinde mektuplar olan şişeleri Egenin mavi sularına bırakmaktadır.

DEDEMİN İNSANLARI, küçük bir kasabada yaşayan on yaşında bir çocuk ve dedesi aracılığıyla, bir ailenin ve bir ülkenin geçirdiği büyük değişimi anlatıyor. Kalabalık ve sıcak Ege insanlarının hikâyesini izlerken, mübadeleye, öteki olmaya, nereye gidersen git bir yere ait olamamaya, iki yakaya, çok sayıdaki azınlığa, ihtilallere, bir defa daha ama bu kez farklı bir yerden bakacaksınız.

Çağan Irmak'tan bir başyapıt mı desek ! Komedi filmi gibi bir dram. Çetin Tekindor'un usta oyunculuğu göz dolduruyor ve film içerisinde yürekleri dağlıyor. Yurtdışındaki vatandaşlarımız çektiği acıyı inceden dile getiren film son zamanlarda izlediğim en keyifli film diyebilirim. Herkese şüphesiz tavsiye ediyorum şimdiden iyi seyirler. İzledikten sonra yorumlarınızı bekliyoruz :))

29 Kasım 2011 Salı

"Hiç Böyle Bir Masa Sandalye Takımı Gördünüz Mü"

Hiç böyle bir masa sandalye takımı görmüşmüydünüz ? Acil durumlar için birebir sanırım biraz maliyetli olsa gerek ama tam öğrenci işi :))

"OD"

Biliyorum,
"Biz bu ilden gider olduk, kalanlara selam olsun," demişti…
Yine Biliyorum,
"Bizim için hayır dua kılanlara selam olsun." Demişti…
Ve Sevgili'ye gittiği o geceden sonra adının dilden dile,
Aşkının gönülden gönüle dolaştığını da biliyorum…
Şimdilerde ona kimisi Âşık Yunus, Miskin Yunus…
Derviş Yunus…Varsın onu da desinler.
Ve Türk yurtlarında, onu en çok "Bizim Yunus" diye çağırırlar.
Biliyorum…

Ten fânidir, can ölmez
Çün, gitti geri gelmez
Ölür ise ten ölür
Canlar ölesi değil

Her yazdığı romanla yüz binlerin kalbini feth eden İskender Pala yeni romanı 'OD' ile yeniden okurlarını selamlıyor. Od bir Yunus Emre romanı. Gök kubbemizin her zaman parlayan ve hep çok sevilen, şiirleri gönülden gönüle dolup dilden dile dolaşan Yunus Emre, bu kez OD'un ana kahramanı. İskender Pala'nın ilim ve kültür adamı olmasının yanında, yazar kişiliğinin imbiğinden geçirilerek aşkın tahtına bir kez daha oturtuluyor. 13. yüzyılın her bakımdan kavruk ve yanıp yıkılan ortamına Yunus Emre'nin gelişi tarihi atmosfer içerisinde hakiki anlamına kavuşturuluyor. Yıkıntılar ve yangınlar içinden bir gönül ve bir insanlık anıtının inşa edilişi cümle cümle anlatıyor ve elbette kalbe dokuna dokuna yol alıyor. Romanın her sayfasında Yunus'un hamlıktan saflığa geçişi okunuyor.

İskender Pala gibi bir yazar görmedim desem yeridir. Tasavvuf yazarı desem değil roman desem değil değişik bir stili var. Okurken en zevk aldığım yazarlardan birisi her kitabını okudum ama bunu henüz okuyamadım. Ama eminim diğer tüm kitapları gibi akıcı ve uslubu yerinde bir kitaptır. İskender Pala'nın son kitabı "OD" okuyanların yorumlarına göre çok iyi ve akıcı. Tavsiye Edilir :)

Ten fânidir, can ölmez



"Seni Beklerken"

1. Sonbahar
2. Yanıma Gel
3. Sevda Tanrıçası
4. Olsun
5. Fırtına
6. Üşürken
7. Bir Rüzgar Esti
8. Seni Çektim İçime
9. Es me
10. Ağlamışız
11. Paramparça
12. İsyan





"İncir Reçeli" filmindeki müziğinden sonra popularitesi artan Halil Sezai "seni beklerken" albümüyle müzik listelerinin başında en çok dinlenenler listesinin yanı sıra satışlarıylada üst sıralara yükseldi. Herkes sever mi bilmem ama değişik bir tarzı var en azından denemekte yarar var sevebilirsiniz de :) Bu arada "İncir Reçeli" filminide mutlaka izleyin romantik Türk filmlerinde bence yeri yadsınmayacak bir yapıt :)) Dinlenceli izlenceli bir akşam olsun :)))

"beni unutma"

Olcay ve Sinan... İkisi de genç, ikisi de henüz bekar ama ikisi de aşka ve gerçek sevgiye olan inançlarını kaybetmiş insanlardır. Olcay (Açelya Devrim Yılhan) sevgilisi Hakan'ın (Kenan Ece) kendisini aldattığını öğrenir; Sinan (Mert Fırat) ise ani bir kararla nişanlısı Ebru'dan (Tuba Ünsal) ayrılır. İki yaralı kalp tanıştıktan sonra hiç planlamadıkları biçimde birbirlerinden etkilenir ve duygusal bir ilişkiye girerler.
Fakat Sinan’ın eski nişanlısı Ebru'nun, genç adamdan vazgeçmeye niyeti yoktur. Olcay ve Sinan'ın arasındaki taze ilişkiye bir süre sonra eski beraberliklerinin gölgesi düşecektir. Olcay’ın bazı tuhaf davranışları da aralarındaki duyguların sorgulanmasına neden olacaktır...

Takva'nın ödüllü yönetmeni Özer Kızıltan'ın yönetmenliğini yaptığı filmin baş rollerini Başka Dilde Aşk ve Atlıkarınca filmlerindeki rolleriyle sivrilen Mert Fırat ve ilk oyunculuk deneyimiyle göz dolduran Açelya Devrim Yılhan paylaşıyor....

Geçtiğimiz günlerde izlediğimiz bu filmi şiddetle tavsiye ediyoruz. Vizyona girmesinin 3. haftası olan "beni unutma" filmini vizyondan kalkmadan izlemelisiniz. Bir aşk hikayesinin yanında özlem,kavuşma,kafa karışıklığı (!) olarak nitelendirebilirim. Açelya devrimin oynadığı Olcay karakteri Pick hastalığına yakalanıyor filmin sonunda, tahmin edilmeyen bir şekilde, ve herşey ondan sonra başlıyor. İyi izlenceler mi desek ne desek bilemedim :))

"bu çalan ne"




Enstrumantal müzik sevenler bu albümlere bayılacaksınız (sevmeyenler bence deneyin fikriniz değişebilir :)). Ben ilk dinlediğimde bir durdum sonra biraz sesini açtım ve dinlemeye devam ettim ve tutkunu oldum ruhu dinlendiren bir tarza sahip olan cafeistanbul albümleri gerçekten de "bu çalan ne" dedirtecek cinsten, en sevdiğim bir şarkıyı burdan paylaşıyorum şarkıların isimlerini yazarak dinleyebilirsiniz. İyi dinlemeler :)

"Sorumlu Blog"


Sorumlu Blog adı altında Bize İyi Kalbin Gerek sergisi Marmara Forum AVM'de sergileniyor.1 Aralık dünya AIDS gününde, yani bu Perşembe Marmara Forum AVM'de sorumlu bloggerların fotoğraf çalışmaları sergileniyor,sergi ve sponsor ürün satış gelirlerinin tamamı AIDS fonuna aktarılacak.Bu güzel çalışmayı gerçekten çok takdir ettim ve blogumda paylaşarak bende bir nebze yardımcı olmak istedim =)

"Küpelerin Kitabı"


Aksesuar denince küpe benim olmazsa olmazım,küpesiz asla dışarı çıkmam ve haliyle kutular dolusu küpem var. Kutuların içindeki karmaşadan çıkarıp elinizin altında aradığınızı hemen bulabileceğiniz bir küpe kitabı sizcede harika bir fikir değil mi ? Evet dediğinizi duyar gibiyim =) ilerleyen zamanlarda DIY projelerimin ikincisini oluşturan "Küpelerin Kitabı" meraklı konteste yer alacak, takipte kalınız =))

"Adidas'tan Ciciler"



Jeremy Scott for Adidas'ın 2012 bahar-yaz koleksiyonu için görücüye çıkan bu şirinliklere bayıldım..
Çocuklar için olan modelini de pek sevdim,anne-kız bunları takım giymek ne kadar da tatlı olur di mi?

28 Kasım 2011 Pazartesi

"sosis makarna"

Sosisi sevmeyen biriyim ancak ben bu sunumu misafirlikte gördüğümde bayıldığımı itiraf ediyorum eve gelir gelmez yaptığımı da. Bu harika makarna tabağı epeydir fotoğraf arşivimdeydi görünce sizlerle paylaşmak istedim, bence sizde hemen denemelisiniz =))

"Bebe Yaka"












Şu sıralar trend olan ve benim en en en çok beğendiğim detaylardan biri olan bebe yaka modası tekrar gündemde. Basic bir üstte tezat renkte kullanılan yakalar oldukça modern ve hareketli bir görünüm yakalamanızı sağlayabilir.Gelecek paylaşımlarda kendi yaptığım yakaları yani ilk DIY projemi paylaşacağım merakta kalın =))

"şirin çaydanlıklar"







Çayla arası pek iyi olmayan biri olarak ben bu şirin mi şirin demlikleri görünce bunlar benim olsa her an çay içebilirim diye geçirdim, Düşünsenize her seferinde bir başkasında keyifle çayınızı demliyor ve yudumluyorsunuz, bence kulağa oldukça hoş geliyor :))

27 Kasım 2011 Pazar

"muhteşem fikirler"

 Herkese en baştan nasıl olduğunu anlatmak zor gelebilir =)


 Bu çalışma masasından istiyorummmmm =))


 merdivenleri çekmeceye dönüştürme fikri gerçekten iyi fikir =)


" seni dinlemek istemiyorum" der gibi =))
Ben bu dahiyane tasarımlara bayıldım,sizde bayılın =))